Muzo

Ağustos ortası bombayı patlatacağım arkadaşlar. İntikam yemeğini hazırlamaya başladım. Ve hazır olup servis edildiğinde, siz çoktan yanımda orgazm sigaralarınızla hazır oluyor olacaksınız.

Moralim çok bozuk.

Indila - Dernière Danse

#SELFIE - The Chainsmokers

Hmm hyrl olsn .s .s

Hoşgeldinnn, AHS fanları olarak bi gün dünyayı yöneticez. Keyifli forumlars...

Buranovskiye Babushki - Party for Everybody

Lady Gaga'nın, Harper's Bazaar dergisine verdiği röportaj Türkçe çevirisiyle: HB: Son birkaç yılda nasıl değiştin? LG: Aslında çokta farklı değilim. Tüm gün çalışıyorum, araştırma yapıyorum, fikirlerimi skeçlere dönüştürüyorum ve performanslarımı hazırlıyorum. Şöhretle olan deneyimim aslında tam tersiydi: ''Kendimi değiştirmeyi nasıl durdurabilirim?'' Yani, artık kırık değilim, bu iyi bir şey! Ama bugün kim olduğum gerçeği hakkında daha rahatım. Gençken, bir başkası olmak için baskı hissederdim fakat başarılı oldum. Değişen şey işimin maksadı. Artık hayranlarım var ve yeni bir amacım var, onlara benim tek olduğumu ve birlikte tek olduğumuzu hatırlatmak. Bilincim değişti. HB: Hayatındaki ilk büyük müziksel an neydi? LG: Çok küçükken annem ve büyük annem ile Phantom Of the Opera'yı izlemeye gitmiştik. Sahne, ses, müzik... Besteci Andrew Lloyd Webber bana çok büyük bir ilham kaynağı olmuştu. Hikaye anlatışı ve müziğindeki kasvetli fısıldamalar... Onu yaratırken aynı zamanda görebildiğinden emindim. Benim müziği tecrübe edişimle aynı. HB: Hayatında gördüğün en güzel kıyafet hangisi? LG: My Fair Lady'deki Audrey Hepburn. Bone ve çiçek detaylarıyla devasa beyaz bir şapka, deniz kızı dantel elbisesi ve bastonu... Küçüklüğümden beri sevmişimdir. Bir gün ben de onun gibi bir şey tasarlayacağım HB: Son yıllarda giydiğin birçok elbiseyi saklıyor musun? LG: Yıllar boyunca kazandığım moda benim için çok kutsal, kostümlerden dikişlere kadar, yüksek punk modasını dünya üzerindeki özel yerlerimden topluyorum. Her şeyi Hollywood'daki devasa bir arşivde saklıyorum. Elbiseler modellerin üstünde, askılarda ve kutularda her parçanın fotoğrafı var. Hatta her şeye bakabileceğim bir internet sayfası bile var. Çok büyük. Kendim asla onları sıralayamazdım. Fakat bu giysiler benim hayat hikayemi anlatıyor. Aynı zamanda turdan parçalar da var. Bu benim için en kutsal olan bölüm. O parçalar bizim enerji, keyif ve tüm dünyadaki hayranlarımın çığlıklarını topladığımız şeyler. Modam, benim için en büyük tutku çünkü bugüne kadar gelmek için çalıştığım şeylerin görüntüsü ve aynı zamanda hayat ansiklopedimin bir efsanesi. Dünya çapında insanlara sanatsal bilinci sızdırmak tam da benim amacım, bu hayat tarzı aslında bir sanat formu. HB: Evin nasıl bir yer?3 LG: ''Evim'' tartışılabilir bir başlık. Aslında tam olarak bir tane değil. Dünyanın her yerinde yaşıyorum. New York'ta küçük bir kiralık dairem var, oraya ailemi görmek için gittiğim zamanlarda uğrayıp şapkalarımı asıyorum. Küçük bir mücevher kutusu gibi, altın kaplı aynalar, büyük bir pembe koltuk, pahalı bir vazo, beyaz bir Marilyn piyano be bir de özel odası var. Orada çok kıyafetim yok, genelde punk tarzlar var. Ayrıca şu ana kadar aldığım en pahalı 3 şey de orada, gerçek bir ev dahil, samur kürküm, elmastan bir iplik ve Mikimoto incilerim. HB: Sence gelecekteki insanlar bugünün modasıyla ilgili ne hissedecek? LG: Emin değilim. Bence bugünkü estetik anlayışı tekrar canlanabilir, daha cesur olanları... Bugünlerde indirim için kendini sulandıran kişiler para kazanıyor olabilir ama aslında kendi efsanelerini kısaltıyorlar. Her zaman kendi kendime düşünürüm, ''Nasıl hatırlanmak istiyorum?'' Cesur betimlemesi hariç hiçbir şekilde hatırlanmak istemiyorum. Para kazanmanın tek iyi tarafı diğerlerine yardım edebilmek. Oprah gibi olmak istiyorum. Melinda Gates gibi olmak istiyorum. Yeteneğim hariç başka bir ürün satarsam, başkalarına daha çok şey vermek için olur. HB: Uzayda performans sergilemen hakkında seni heyecanlandıran şeyler neler? LG: Dürüst olmak gerekirse, bekleyemiyorum. Performansı tasarlamayı bekleyemiyorum. İkinci koltuğumu (Virgin Galactic uçuşunda) açık arttırmaya verdim. Bunu Born This Way Vakfı'na daha çok para kazandırmak için yapıyorum. Benden çok daha fazlasını içeren bir anı oluşturmak istiyorum. Uzayda performans yapmak çok büyük bir onur. Herkesi sadece bir araya getirmekle kalmayıp, bir sevgi mesajı patlaması yaratacak bu projeyle birlikte kendime meydan okumak istiyorum. HB: Şu an gençliğinden daha iyi yaptığın bir şey nedir? LG: Yemek ile daha iyiyim. Yeme bozukluğum artık yok. İnsanların beni kullanmasına izin vermemek konusunda da daha iyiyim. Beş sene önce, birini gizli bir ajandayla gördüğüm zaman, çevremde kalmalarına izin verirdim. Buna inanmak istemedim. Eğer görmezden gelirsem, onlar beni tekrar görür ve sadece bir insan olduğumu, oyuncak bebek olmadığımı anlarlar sandım. Ama bu şekilde olmuyor. Artık konuşuyorum. İnsanların beni kullanması aslında benim hatam. Yeteneğimi besleyen, sağlığıma ve zamanıma önem veren insanların yanında olmalıyım. Kimsenin gelecekteki işinin piyonu değilim. Ben bir sanatçıyım. Sadece para kazanıyorum diye bana sadık kalan insanlardan daha fazlasını hak ediyorum. HB: Romeo&Juliet mi Titanik mi? LG: Romeo&Juliet. Hem Shakespeare hem de Baz'ın versiyonları beni çocukken çok değiştirdi. Ama söylemem gerekir ki Titanik de büyük bir klasik. HB: John Lennon mu Paul McCartney mi? LG: Paul'u çok seviyorum ama ben hep Lennon kızıydım ve hep öyle kalacağım. HB: Hayaletlere inanır mısın? LG: Evet. Çevremde sürekli yaşlı ruhlar dolaşır. HB: Suçluluk duyduğun zevklerin neler? LG: Rus hayat kadınları ve ucuz cin. En azından dürüstüm. HB: Eğer bir hayvan olsaydın, ne olurdun? LG: Bir tek boynuz. HB: Kendin hakkında kurtulmak istediğin bir efsane var mı? LG: Efsane olduğum. HB: İnsanların senin hakkında bilmesi gereken bir gerçeklik ne? LG: Rol yapmadığım. HB: En son ne zaman kahkaha attın ve nedendi? LG: Bugün, Taylor'ım, SüngerBob Kareşort'lu çoraplarımı Tokyo'dan çaldı. HB: Annenle en son konuştuğun şey neydi? LG: Geçen sene zor bir dönem geçirdim. Güvendiğim insanların aslında beni kullandığını fark ettim. Anneme sordum, ''Çok çalışyorum, hiç durmuyorum. Asla hayır demiyorum. Neden bu insan beni sevmiyor, anne?'' Neden bu insan kendilerine yardım etmek için canımı yakmayı göze alabiliyor? Neden yeterli değildim? Neden para benden çok daha önemli?'' Bana insanları bağışlamanın Tanrı'yı görmek için olmadığını hatırlattı. Tanrıyı ben hayranlarımda görüyorum. Annem bana, ''İncindin çünkü bu şekilde işletmedin. Yaratıcılığına karşı çok korumacısın çünkü sen, hayranlarınsın.'' dedi. Kendi hislerimi anlamamda bana yardımcı oldu. Biri gözümden kıymığı çekince, dünya çapındaki milyonlarca hayranımın gözlerindeki kıymıkları çekmiş gibi hissettim. Bağışlamama yardım etti. İnsanları seninle aynı dünya bilincini ve farkındalığını paylaşması için zorlayamassın. HB: En son ne zaman ağladın? LG: Dün. Ben yaratıcıyım. Her zaman gözyaşımdan bir gülücük uzaktayım. HB: Eğer gelecekteki kendinden bir ziyaret alsaydın, kendine ne sormak isterdin? LG: Benimle düet yapar mı diye sormak isterdim. Orijinal olurdu. Ona genç ölmediği için çok mutlu olduğumu söylerdim. HB: Yaptığın veya yapmadığın için pişmanlık duyduğun bir şey var mı? LG: Bazen bu içgüdüyü insanlardan alıyorum, belki de gizli bir ajanda hissediyorum veya mesaj yerine para için umursadıklarını anlıyorum. Keşke gerçeğin o kirli kafasını göstermesini beklemeden önce bu hissi dinleyebilsem. Ben akıllı bir kızım. Sadığım. Fakat bazen fazla sadığım. Kendime yeterince sağdık değilim. HB: İnsanların senin hakkında söylediği şeylere ne kadar önem veriyorsun? LG: Sanatla hiçbir zaman o şekilde bir ilişkim olmadı, etrafta eleştirisel çok şey dönüyor. Ara sıra insanların benim hakkımda düşündükleri şeyleri aslında bilmediklerini düşünüyorum. Hatta bu kesin olarak benim yaratıcılığımın objektifi. Lady Starlight ile birlikte olduğum günlerde bile, kendisi orijinal partnerim, şaşırtmaya niyetliydik. Bu şaşırtma hissi ne iyi ne de kötü. Sadece öyle. Eleştiriler bunu fark etsin ya da etmesin, doğumumdan beri büyük bir tartışmanın içerisindeler. Bu doğru mu yoksa yanlış mı? Applause'daki sözlerin amacı da buydu. Konuşma hala devam ediyor çünkü ne düşüneceklerini bilmiyorlar. Hala birbirlerinin peşindeler. Bu benim sanat anlayışımla boğuşuyor ve çok güçlü bir şey çünkü beğenseler de beğenmeseler de hala konuşuyorlar. HG: Kendinle ilgili şu ana kadar öğrendiğin en büyük şey ne? LG: 2013'ün sonlarında çok mutsuzdum. İnsanlarla kavga etmekten bitkin düşmüştüm. Kendi kalp atışlarımı bile hissedemedim. Kızgındım, hastaneliktim ve bu derin üzüntü nereye gidersem gideyim peşimdeydi. Artık kavga etmek istemedim. Kendim için bir kez daha ayakta kalmak istemedim, bana yalan söyleyen bir başka insanın karşısında... Ama Ocak ayının ilk gününde uyandım, ağlamaya başladım, aynada kendime baktım ve, ''Biliyorum, kavga etmek istemiyorsun. Yapamayacağını düşünüyorsun ama daha önce yaptın. Biliyorum, acıtıyor ama bu depresyonu atlatamayacaksın.'' Gerçekten öldüğümü hissediyordum, ışıklarım tamamen sönmüştü. ''Orada ne kaldıysa, sadece bir ışık molekülü bile olsa, onu bulacaksın ve çoğaltacaksın. Kendin için bunu yapmak zorundasın. Müziğin için bunu yapmak zorundasın. Hayranların ve ailen için bunu yapmak zorundasın.'' dedim kendime. Depresyon yeteneklerini yok etmiyor, sadece onları daha zor bulmanı sağlıyor. Ama ben her zaman onları buluyorum. Öğrendim ki üzüntüm hiçbir zaman benimle ilgili olan en iyi şeyi yok edemez. O en iyi şeye arkanızı dönüp bakın, ardınızda kalmış o küçük ışığı bulun. Ben onu bulduğum için çok şanslıyım. HB: Mutlu musun? LG: Bugün, evet. HB: Mezar taşında ne yazsın istersin? LG: ''Her buluşuyla sevgi yaydı.''

Surprise bitches! I'm back.

Neler oluyor bakayım burdaaaa?

Lana Del Rey - Carmen

..............

AMERICAN HORROR STORY'DE 3. SEZON'UN İLK BÖLÜMÜ 10 EKİM'DE! KONU : CADILAR! Gizlenmiş İçerik Gizlenmiş İçerik Gizlenmiş İçerik

Bence değildir. Herşeyden önce insan unsuru doğrudan devrededir ve inceleme konusu insanın yapıp ettikleridir. Bu bakımdan tarihin objektifliği de kendine özgü bir objektifliktir, diğer bilimlerle karıştırılmamalıdır. Kolayca çarpıtılabilmesi ve yanlış okunabilmesi de bunun kanıtı zaten.

Tabisi Patricia Kaas!

Ben her dalda yalnızca kendi yarıştığım grupta oylama yaptım ki umarım öyle olması gerekiyordur; aksi takdirde çok fazla zaman harcanması gereken bir yarışma.

Şarkıdan sıkıldım ben çok dinledim ondan sanırım ama klibi beğendim.

Bence Swine ama Sex Dreams önde götürüyor.

GaGa'nın iTunes Festivali performansı: Gizlenmiş İçerik

[align=center]THE BEST MALE ACT "Darko" THE BEST FEMALE ACT "Mónica Ferraz" THE BEST BAND "Best Youth" THE BEST BALLAD "Golden Days" THE BEST ROCK "Electrical Storm" THE BEST DUET "Diego Miranda & Stephenie Coker" THE BEST LYRICS "Still Your Girl" THE BEST COMPOSITION "Summer's Gone" THE BEST VIDEO "Define Joy" THE BEST SONG "Darkest Night" [/align]

Daisuke çok yoğun olduğu için yarışmayı bırakmış bulunuyor. Malesef Portekiz de aynı kaderi paylaşacak çok yakında.

iTunes festivalinde GaGa'nın sahnesine iki buçuk saat kaldı. Yayını herhangi bir apple ürününe sahip olanlar ücretsiz izleyebilecek.

Kaç defa söylemiştim sana.

Yok henüz kimseye yapmadım, yapmam belki. SÜPRÜZZZ

Alarm sesim: Zeynep Dizdar-Uyandırma