Merhaba sevgili Eurovision Time okuyucuları;
Sitemiz her ne kadar Eurovision haberlerini Türkiye’deki kullanıcılara duyurmak amacıyla açılmış olsa da Eurovision fanlarının ne kadar sıkı bir TV-sinema takipçisi olduğunu da biliyoruz. Bu sebeple artık sizlerle Eurovision dışı konularda daha sık buluşmaya karar verdik.

2018 yılında da korku-gerilim-psikoloji-suç gibi türlerde yapımları fazlaca izlemişim. Neredeyse hepimizin evine giren Netflix’te de bu türlerde yapımlar son zamanlarda oldukça fazla çıkmaya başladı.

Lafı fazla uzatmadan kendimce yorumlayacağım 7 yapımı sizlerle paylaşayım. Şimdiden söyleyeyim dizilerle alakalı genel hatları aktarmaya çalıştım fakat bazılarınız için bu detaylar spoiler olabilir, dikkatli okuyunuz.

7. The Forest/La forêt (Orman)

La forêt (The Forest/Orman) dizi afişi.

Belçika & Fransa ortak yapımı olan bu dizi toplam 6 bölümden oluşuyor. Her bölüm yaklaşık 50-55 dakika kadar. Dizi, 16 yaşındaki Jennifer’ın birden ortadan kaybolmasıyla başlıyor. Jennifer’ın ortadan kaybolmadan önce son aradığı kişi dizinin başrollerinden olan Fransızca öğretmeni Eve Mendel oluyor. Eve Mendel de 5 yaşında evlatlık alınan ve 5 yaşından önceki hayatını hiç hatırlamayan bilinmezliklerle dolu bir genç öğretmen. Daha önce de bir kayıp vakası yaşanan kasabada, Jennifer’ın kaybolması ile tekrar endişe ve gerilim havası hakim oluyor. Bu kayıpları dizinin diğer başrollerinden komiser Virginie ve başkomiser Gaspard çözmeye çalışıyor. Kayıplar araştırıldıkça ortaya çıkan yasak ilişkiler, aile sırları ve gizemler diziyi ilgi çekici kılıyor.
Çok fazla gerilim ve aksiyon öğesi içermeyen dizi, 6 bölüm olması sebebiyle de sıkmıyor.

Puanım: 6 / 10

6. The Mist (Sis)

The Mist (Sis) dizi afişi.

Stephen King’in hikayesinden uyarlama olmasıyla reklamı yapılan The Mist (Sis/Öldüren Sis) daha önce 2007 yılında sinemada gördüğümüz “Öldüren Sis” filminin 10 bölümlük dizi versiyonu. Diziyle ilgili çoğu yerde göreceğiniz klişe olduğu yönündeki yorumlar da daha önce filminin yayınlanmasından kaynaklı.
Adından da tahmin edeceğiniz üzere bir sis bulutu bütün şehri sarıyor ve sisin içinde kalan insanlar için ciddi tehlikeler oluşturuyor. Sis tabakasının yayılmasıyla insanların dijital dünya ile de bağlantısı tamamen kopuyor. Peşinen söyleyeyim çok ince eleyip sık dokuyan bir korku izleyicisiyseniz bu dizi sizlik değil. Dizide eksik bırakılan ve birbiriyle bağlantısı tam kurulamayan olaylar biraz can sıkıyor. Ancak oyuncuların hayat hikayeleri, sisten kurtulmak için yaptıkları ve geren aksiyon sahneleriyle dizi kendine bağlıyor. Ek olarak, American Horror Story severleri için dizide sürpriz bir oyuncu da var:

Frances Conroy

Puanım: 6,5 / 10

5. Safe (Güvenli)

Safe dizi afişi

7. sırada tanıttığım La foret ile oldukça benzer bir konuya sahip olan “Safe” dizisi, tek sezon 8 bölümden oluşuyor ve her bölümü yaklaşık 1 saat uzunluğunda. Zengin bir cerrahın kızı aniden ortadan kaybolduktan sonra yakın çevresi ve komşuları şüpheli hale gelir. Cerrahın sevgilisi ve aynı zamanda komşusu olan polis memuru Sophie, bu kaybı araştırmaya koyulur. Araştırmalar soruşturmalar arttıkça dizinin bütün oyuncuları hakkında çeşit çeşit sırlar açığa çıkar. Dizinin sonu ise benim için biraz sürprizliydi. Bu yüzden La foret’ten bir tık daha sürükleyici olduğunu düşünüyorum.

Puanım: 6,8 / 10

4. Slasher

Slasher dizi afişi

Slasher, bir “işkenceci” dizisi. Tıpkı Texas Testere Katliamı filmleri gibi. Şimdilik 2 sezondan oluşan ve 3. sezonun henüz ne zaman yayınlanacağı belli olmayan antoloji türündeki bu korku dizisi, katili buldurmaya yönelik ilerliyor. 2 sezonda da neredeyse son bölüme kadar katilin kim olduğu anlaşılmayan dizide cinayet sahneleri oldukça fazla. (Kandan rahatsız olanlar izlemeyi pek tercih etmeyebilir.) Bir korku yapımında aradığınız temel öğeleri size veren bu dizi, beni hiç sıkmadı.

Puanım: 7 / 10

3. The Sinner (Günahkâr)

The Sinner 1. sezon afişi

İki sezondan oluşan dizinin yalnızca ilk sezonu Netflix’te yer alıyor. Korku-gerilimden çok tam anlamıyla bir suç araştırma dizisi. İlk sezonun başrol oyuncusu Jessica Biel aynı zamanda dizinin yapımcısı.
İlk sezon, Jessica Biel’in hayat verdiği “Cora” karakterinin ailesiyle göl kıyısına gitmesiyle başlıyor. Göl kıyısındaki plajda gayet mutlu ve neşeli görünen aile, Cora’nın birden bir adamı bıçaklamasıyla sarsılıyor. Cinayet belli, suç belli ancak Cora’nın bu cinayeti neden işlediğini kendisi bile bilmiyor. Bölümler geçtikçe aralanan sır perdesi ise oldukça şaşırtıcı hikayeler barındırıyor. Oldukça merakla ve severek izlediğim bu dizinin ikinci sezonu da aynı tadı veriyor.
İkinci sezonda Niagara Şelaleri’ne doğru yol alan bir çocuk ve iki yetişkin, yolda dinlenmek için konaklamaya karar veriyor. Bir otel odası tutuyorlar. Sonrasında çocuk, yetişkinlerin ikisini de getirdiği çay ile zehirleyerek öldürüyor. Bu sezonda da çocuğun bu cinayeti neden işlediği üzerinde duruluyor ve akılalmaz olaylar ortaya çıkıyor.

Puanım: 9 / 10

2. Tabula Rasa

Tabula Rasa afişi

Tabula rasa veya tabula rosa John Locke’un ortaya attığı “boş levha” önermesine işaret eder. Bir empirist olan Hume’a göre, zihnimizde doğuştan gelen bir fikir yoktur. Bununla birlikte, Hume, nedenselliğe de karşı çıkar. İşte 9 bölümlük Belçika & Almanya ortak yapımı bu dizi de Locke’un teorisine dikkat çekiyor ve hafıza sorunları olan bir kadını konu alıyor.
Aslen balerin olan Mie, bir trafik kazasından sonra hafızasının işlevselliğini kaybediyor. İlk bölümlerde hafıza problemine rağmen iyi bir anne ve eş olmaya çabaladığını gördüğümüz Mie, sonraki bölümlerde Thomas De Geest adlı adamın kayıp soruşturmasında baş şüpheli olarak yer alıyor. Akıl hastanesine yatırılan Mie, bölümler ilerledikçe hafızasına yavaş yavaş kavuşuyor ancak hafızasına kavuşurken gizli saklı birçok olay şaşırtıcı bir şekilde ortaya çıkıyor. Psikolojik gerilim severler için oldukça güzel bir dizi Tabula Rasa. Çekim yerleri çok huzurlu ve oyuncuların Felemenkçe konuşması ise çok sempatik…

Puanım: 9 / 10

1. The Haunting of Hill House (Tepedeki Ev)

The Haunting of Hill House (Tepedeki Ev), Netflix dizisi
The Haunting of Hill House (Tepedeki Ev), Netflix dizisi
The Haunting of Hill House

Ve zirvedeki dizimiz: Haunting of Hill House!
Tepedeki Ev, mekân bakımından ülkemizde bir zamanlar Çağan Irmak’ın çektiği bence çok başarılı bir korku dizisi olan “Kabuslar Evi”ni anımsattı. Bu yüzden bu diziyi bir ayrı sevdiğimi söyleyebilirim.
Issız bir tepede çok büyük bir eve taşınan 5 çocuklu bir aile, günler geçtikçe esrarengiz paranormal olaylara şahit olurlar. Öyle ki bu olaylar en sonunda trajik bir kayba yol açar ve evden apar topar taşınırlar. Yirmi altı yıl sonra, 5 kardeş ve babaları bu trajediden sonra ilk kez bir araya gelir ve Hill House’daki zamanlarının her birini nasıl etkiledikleriyle yüzleşmek zorunda kalır. Dizinin ilk birkaç bölümünde “bu ne ya, çok karışık”, “hiçbir şey anlayamıyorum” veya “üf hayalet mayalet” gibi yorumlar yapabilmeniz olası. Ancak gerçek korku severler bu diziyi gözlerini kırpmadan izler.

Puanım: 10 / 10

Daha fazla buna benzer yazı göster
Kullanıcısından Daha Fazla Yükle Blackout
Şuradan Daha Fazla Yükle Blog

2 Yorum

  1. filmsevici

    11 Ağustos 2020 \\\\\\\'de 01:54

    1. Sıraya koyduğun The Haunting of Hill House gerçekten de benim de favori dizimdi. Fakat dizinin dilimizde “Tepedeki Ev” şeklinde anılmasına hayli gıcık olmuşluğum vardır. Çünkü değil. Dizinin içinde de neden olmadığı anlatılıyor zaten. Daha önce oturanların soy isimleri Hill. Doğal olarak da Hill’erin evi anlamında Hill House olarak adlandırılıyor. Tam Türkçeleştirmek istersek de Hill Evinin Laneti dememiz gerekiyor.
    Slasher dizisini sıralamaya koymana çok şaşırdım. Dizinin ilk bölümünün ilk yarım saatini seyrettim ve kapattım. Daha fazla dayanamadım. 12 yaşındaki bir çocuğa yazdırsan daha gerçekçi ve klişelerden uzak bir senaryo yazar.
    Cadılar Bayramı. Kapıdan içeri kukuletalı bir adam giriyor. Hiç konuşmuyor. Ev sahibi onu arkadaşı sanıyor. Adam hiç konuşmuyor ve bizimki zerre kadar şüphelenmiyor. İçeri alıyor. İkinci zil. Arkadaşı geliyor. O da ne. Arkadaşı ilk girenin yarısı kadar. Yuh! Hadi o na da eyvallah. Abi yeni gelen arkadaşına bi de az önce içeri aldığı zebaniye bakıyor. Gayet sakin tanımadığını anladığı adama arkasını dönüyor. Arkadaşına fısıldıyor. Olacak şey değil! Katil abiyi pıçaklıyor. Üst üste. Bu sırada kapı açık. En son gelen ufaklık abi kaçacağı yerde ağzını beş karış açarak bağırıyor ve sırasını bekliyor. Daha burada kapatacaktım. Hadi dedim bi şans vereyim.
    Neyse, uzatmayayım. Peşi sıra gelen saçmalıklar. İlk yarım saat. Bitmiştir.
    Bunu mu listeye aldın? Listedeki diğer dizilere ayıp olmuş.

    Yanıtla

    • Blackout

      11 Ağustos 2020 \\\\\\\'de 02:01

      Yorumun için çok teşekkürler. Evet, Slasher bu yapımlar arasında en amatör kalanı. Açıkçası bu listede olma sebebi Netflix’te diziyi yanlışlıkla 2. sezondan açmam olmuştu. 1. sezonu çok sonra izlemiştim. 2. sezon hatrına koydum 🙂 3. sezonu da yayınlandı, ilk sezonlara göre daha iyi olduğunu söyleyebilirim.

      Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu Habere de Göz Atın

Kelly Clarkson Arcade şarkısını coverladı

Dünyaca ünlü Grammy ödüllü ABDli pop şarkıcısı Kelly Clarkson, Emmy ödüllü televizyon prog…